Honey35 ❤ bir kuzey ışıkları sevdalısı da burada +1 ledim  

(01-07-2017, 07:20 AM)diro Nickli Kullanıcıdan Alıntı:  Minsk hatırası.

Hahahahaha ne hatıra ama.... Bende mor giymişim .. Gerçek morarma öncesi ))

  Merhaba,
Size 24-30 ekim 2017 tarihlerinde buradan tanıştığım bir arkadaşla yaptığım 6 günlük Fransa
turunu anlatmak istiyorum.
Forumdan yurt dışı gezilere meraklı bir hanımefendiyle tanıştım. Önce biraz yazıştık. Birbirimizin
merak, zevkleri, alışkanlıkları, huy vs. hakkında fikir sahibi olduk. Sonra da bir tur programı yaptık.
Haliyle yüz yüze gelip bir kahve sohbetinde de buluştuk bunları takiben.
Yeni tanıştığım arkadaşım yabancı dil bilen, seyahati seven ve seyahat için akıllıca bütçe yapabilen,
iyi bir mesleği olan bir şahsiyetti. Ayrıca çok çalışkan ve aktif bir kişiliği olduğu da belliydi.
Bunlar benim seçimimde çok etkili oldu.Ayrıca seyahatlerde hemcinsle değil de hanımlarla seyahat
etmenin birçok avantajı da var. Bu hanımlar için de geçerli.
Baştan şu önemli detayı da söylemeliyim :
Seyahate çıkacağım kişiyle duygusal bağ ya da flört gibi bir düşüncem, beklentim yoktu. Seyahat boyunca  arkadaşlığı daha ileri bir düzeye taşımak gibi bir düşüncem ve girişimim de olmadı.
Gelelim seyahat detaylarına !... Önceden program yapmak bize epeyce zaman kazandırdı.

1. Gün (24 ekim salı) :
THY'nin 6:55 uçağıyla Paris'e hareket ettik. Paris'te önceden rezervasyon yaptırdığımız otomobili Rent a car şirketinden 10:30'da teslim aldık.
Programımızda Rouen yolu üzerinde Giverny / Vernon'daki Claude Monet müzesi vardı. Burası meşhur empresyonist ressamın son 43 senesini geçirdiği, yeşillikler içindeki eviydi.
Buradan sonra Rouen'e harket ettik. Burası ortaçağın önemli bir şehridir. İngiltere-Fransa savaşlarının merkezinde olmuştur. Jean d'Arc'ı da burada yakmıştır İngilizler.
Notre Dame de Rouen Katedrali ve Gros Horloge'yi (Büyük Saat) gördük. Ortaçağ'a özgü harika tarihi evlerin olduğu sokaklardan geçtikten sonra Honfleur'e doğru yola çıktık.
Honfleur Fransa’nın Normandiya kıyılarındaki bence gezdiğimiz en görkemli kentlerinden biri. Seine Nehri ile Manche Denizinin kavuşma yeri. Harika bir limanı ve biblo gibi binalarıyla süslenmiş sahilinin kartpostallık bir manzarası var.
Buradan Deauville & Trouville'e hareket ettik.  Burası da Normandiya'nın en güzide sayfiye yeri.
Meşhur bir casinosu ve hipodromu var. Harika bir sahili ve birbirinden güzel yalıları var. 1-2 saatlik gezintiden sonra geceyi geçireceğimiz Bayeux'e doğru yola çıktık.
Bayeux'e vardığımızda saat 7 olmuştu ve hava kararmıştı. Otele bavulları bıraktıktan sonra tarihi şehir merkezinde bir tur attık. Sonra da güzel bir yerde yemek yedik. Şu detayı da söylemeliyim ki, öğle yemeklerini sandviçle geçiştirdik. Böylece akşamları güzel yemeği de hak ediyorduk.
Bayeux'u tercih etme sebebim Normandiya çıkarmasının yapıldığı sahillere ve harika ortaçağ ada kenti olan Mont St.Michel'e yakın olmasıydı.

2..Gün (25 ekim çarş.) :
Oteldeki güzel kahvaltının ardından programda;
Omaha Beach
Amerikan mezarlığı
Utah Beach
Pointe du Hoc
gezileri vardı. Bunlar 2. dünya savaşının en büyük dönüm noktası 6 haziran 1944'deki Normandiya çıkarmasının izlerinin en yoğun yaşandığı yerlerdi.
Harika manzaralı yerlerden geçtik. Nefis köy yollarına girdik.
Sonrasında Mont St.Michel'e doğru yola çıktık.

http://www.gezibo.com/mont-saint-michel-fransa-gezisi/

Burası belki de Fransa'nın en güzel 3 yerinden biri. Bence birincisi.
Birkaç saatimizi burada geçirdikten sonra Le Mans'e doğru yola koyulduk.
Le Mans orta Fransa'ya açılan bir kapı. Ayrıca meşhur 24h. du Mans otomobil yarışlarının da merkezi. Tarihte Plantagenet hanedanına(önemli bir İngiltere kraliyet hanedanı) ev sahipliği yapmış bir şehir.
Otele bavulları yerleştirdikten sonra şehir merkezinde bir gezinti yaptık. Sonrasında güzel bir yerde iyi bir akşam yemeği yedik.

3..Gün (26 ekim perş.) :
Oteldeki güzel kahvaltının ardından programda;
St julien katedrali - (Entre Cours et Jardins - Cité Plantagenêt) - Enceinte Gallo-Romaine du Mans vardı. Özellikle Plantagenêt sitesi denen eski şehir merkezi harikaydı. O evleri gören 500 yıl öncesine zaman yolculuğu yaptığını sanabilir.
Sonrasında Villandry şatosu ve Chenonceau şatosunu ziyaret etmek için Tour şehrine doğru yola çıktık.

http://www.cekmekaravanileyolhikayelerimiz.com/icerik/369-25bolumvillandry-satosu.html

http://esenlalekesen.blogspot.com.tr/2017/03/11gun-fransa-satolar-yolu-chenonceau.html

Bu harika şatoları gezdikten sonra rönesans Fransa'sının kraliyet şehri Blois'e doğru yola çıktık.
Blois kraliyet şatosuna ev sahipliği yapmış bir süre. Çevresinde birbirinden önemli rönesans şatoları var, başta Chambord olmak üzere.
Leonardo da Vinci'nin son yıllarını geçirdiği Amboise de buraya çok yakın.
Otele bavulları bıraktıktan sonra tarhi merkezde bir yürüyüş yaptık.
Bu defa otele yakın güzel bir restoran keşfettik akşam yemeği için.

4.Gün (27 ekim cuma.) :

Programda Chaumont ve  Cheverny şatoları vardı.

http://parisedokunmak.blogspot.com.tr/2013/11/chateau-de-chaumont-boyle-surgune-can.html

http://www.domaine-chaumont.fr/en/home

http://www.cekmekaravanileyolhikayelerimiz.com/icerik/368-24bolum-cheverny-satosu.html

Rönesansın bu bibloları da mest ediciydi.

5.Gün (28 ekim ctesi.) :
Öğleye doğru Paris'te Denfert-Rochereau yakınındaki otele varış ve bavul bıraktıktan sonra otomobil rent a car'a teslim edildi.
Programda Passage des Princes, Galerie Vivienne ,Le Palais Royal, Louvre, Hotel de Ville üzerinden St Germain var.Akşam Le Relais de l'Entrecote (Saint-Germain-des-Prés)'de iyi bir yemeği hak ediyor insan. Sonrasında tipik bir kahvesinde iyi bir kadeh şarabı tabii.


6.Gün (29 ekim pazar.) :

Musée d'Orsay
Place des Vosges
Rue Mouffetard
Pantheon
Şekiindeydi bu günün programı da. Pantheon yakınlarındaki iyi bir yemekten sonra güzel bir kahvede nefis bir kadeh ritüeli unutulmadı tabii.

7.Gün (30 ekim ptesi.) :
Ulusal Eugène Delacroix müzesi, Concorde meydanı, Madeleine kilisesi, Opera, Les Halles;Conciergerie, İle de le Cité ve Odeaon vardı programda.Sonrasında 18:25 uçağıyla İst.'a dönüş.

Bence dolu, dolu bir gezi oldu. Bu platformu yaratan ve emek verenlere teşekkür borçluyum.
Selam ve sevgilerle...

           

baslik acicaktim, ama diger basliklari gorunce sasirdim.. nereye bakiyo gozlerimiz bu insanlar hic mi okumuyor gercekten?? buraya bile arkadas aramak icin baslik acmis herkes...

Şu an tam 3 sene oldu sanırım Avrupa yol arkadaşı arıyorum dedim konuştuk ve yola çıktık Şimdi ise çok yakın arkadaşız. Gerçekten inanmazdıım